Uyku Apnesi

Uyku Apnesi Nedir ?

Uyku sırasında nefesin 10 saniyeden uzun süreli durmasına 'apne' adı verilir. Apne olarak adlandırılan bu solunum durmalarının, uykuda belirli bir sayıdan fazla tekrar etmesi durumuna da 'Uyku Apne Hastalığı' adı verilir. 
Uyku apnesi yaşayan hastalar gece boyu tekrarlayan nefes durmaları ve horlama nedeniyle kaliteli bir uyku uyuyamazlar. Nefes durmaları nedeniyle uyku süresince kandaki oksijen düzeyi düşer. Düşük oksijen düzeyi nedeniyle beyin ve kalp başta olmak üzere pek çok doku ve organ stres altına girer. Gece boyu iyi oksijenlenemeyen dokular  ve kalitesiz uyku nedeniyle sabah yorgunluğu, sersemlik hissi, uykuyu tam alamama nedeniyle ortaya çıkan uykusuzluk hissi, gün içinde aşırı uyuma isteği, konsantrasyon güçlüğü gibi yakınmalar ortaya çıkar.
Bu yakınmalar nedeniyle kişinin iş yaşamı, sosyal yaşamı ve aile yaşamı olumsuz etkilenir. Aşırı uykululuk ve konsantrasyon eksikliği nedeniyle trafik kazaları ve iş kazaları riski artar. Ayrıca her gece tekrar eden bu durum kalp damar ve beyin damar hastalıkları gibi ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir.
Bu nedenlerle, uyku apnesi ciddi bir hastalıktır. Tanınması ve doğru tedavi edilmesi oldukça önemlidir. 

Uyku Apnesi Kimlerde Daha Çok Görülür ?
Kilo fazlalığı olanlarda, obezlerde, boyun çapı artmış olanlarda (kadınlarda 38 cm, erkeklerde 43 cm'den fazla), burun ve boğaz bölgesinin anatomik yapısı(kısa ve geniş boyun, daralmış hava yolu), sigara ve alkol kullananlarda uyku apne hastalığı daha sık ortaya çıkar.
Ayrıca kullanılan bazı ilaçlar, yaş ve genetik faktörler de uyku apnesinin ortaya çıkmasında rol oynayan diğer faktörlerdir.

Uyku Apnesinin Belirtileri Nelerdir ?
Genellikle uyku apnesinin belirtilerini hastanın eşi, yatak partneri ya da yakınları farkederler. Uyku apneli hastalar çoğu kez uykuda nefes durması ya da horlama durumundan haberdar bile değildirler. 
Uyku apnesinin başlıca belirtileri;
- Horlama,
- Gündüz aşırı uyku hali ve
- Hastanın yakınları tarafından farkedilen uykuda solunum durması olarak özetlenebilir.
Bu tipik belirtiler dışında, uykuda baş, boyun ve gövdede terleme, gece boğulma hissi ve çarpıntı ile uyanma, gece sık idrara çıkma, sabah yorgun kalkma, sabah baş ağrıları, gün içinde halsizlik, sinirlilik, konsantrasyon güçlüğü ve depresif duygu durumu gibi belirtiler görülebilir.

Peki Sizde Uyku Apnesi Olabilir Mi ?
-Uykuda şiddetli horlamanız var mı ?
-Uykuda, eşinizin ya da yakınlarınızın dikkatini çeken 'nefes durması' yakınması var mı?
-Gün içinde kendinizi aşırı uykulu, yorgun ya da uykusuz hissediyor musunuz?
-Sabahları yataktan kalkınca kendinizi yorgun hissediyor musunuz?
-Sabahları baş ağrısı ile uyanıyor musunuz?
-Gün içinde enerjisizlik, isteksizlik, motivasyon düşüklüğü var mı?
-Cinsel isteksizlik ya da cinsel performansta düşüklük yaşıyor m usunuz?
-Kilo vermeye çalışmanıza rağmen kilo veremiyor musunuz ?

Bu soruların birkaçına yanıtınız 'evet' ise uyku apnesi yönünden mutlaka bir uzmana başvurmalısınız...

Uyku Apnesi Tanısı Nasıl Konulur ?
Uykuda horlama, nefes durması ve gündüz aşırı uykululuk yakınmaları ile birlikte uyku apnesinin diğer belirtileri de olan hastalarda 'uyku apnesi' tanısı 'uyku testi' yani 'polisomnografi' ile tanı konulur.
Uyku testi (polisomnografi) uyku laboratuvarında hastanın bir gece yatırılması ile yapılır.
Test sırasında beyin dalgaları, göz hareketleri, burun ve ağızdan geçen hava akımı, göğüs ve karın hareketleri, kalp ritmi, dokulardaki oksijen değerleri ve bacak hareketleri kayıt altına alınır.
Bu kayıtlar incelendiğinde uykuda horlama ya da solunum durması var mı, varsa ne kadar sık ve ne kadar şiddetli gibi sorulara yanıt bulunmuş olur. Bu veriler uyku apnesi tanısı konulmasında önemli olduğu gibi, tedavisinin planlanmasında da oldukça önemli verilerdir.
Ayrıca uyku testi sırasında kaydedilen beyin dalgaları, göz hareketleri ve bacak hareketleri ile uyku apnesi dışındaki pek çok uyku hastalığı hakkında da bilgiler elde edilmiş olur. Uyku apnesi ile birlikte başka uyku hastalığı varlığı da saptanmış olur. 

Uyku Apnesi Nasıl Tedavi Edilir ?
Tanı konulduktan sonra kilo, obezite, alkol ve uyku verici ilaç kullanımı, yatış pozisyonu gibi uyku apnesini arttırıcı faktörler belirlenmeli ve önlem alınmalıdır.
Uyku apnesi tedavisinde ilaç kullanımı söz konusu değildir.
Bugün için uyku apnesi tedavisinde en etkili ve en yaygın tedavi yöntemi 'pozitif havayolu basıncı (PAP)' tedavisidir.
PAP tedavisi 
Özel tasarlanmış, küçük, yatak başına konulabilen, taşınabilir cihazlar yardımı ile yapılmaktadır ve bu amaçla en sık olarak sürekli hava basıncı veren CPAP cihazları kullanılmaktadır.
CPAP cihazları, hastanın rahatsız olmayacağı şekilde, uykuda verdikleri pozitif hava basıncı ile hava yollarının sürekli açık kalmasını sağlayarak apnelerin ve horlamanın önüne geçmiş olurlar. Böylece gece boyunca sağlıklı şekilde uyuyan hastalarda, tedavinin ilk gününden itibaren uykululuk hali, yorgunluk hali düzelir. Hastalar sabah dinç kalkmaya başlarlar ve gün içinde enerjik olurlar. O kadar ki, PAP tedavisi kullanan pek çok hasta bu hızlı iyileşmeyi 'bugüne kadar hiç uyumamışım' ya da 'yeniden doğdum' gibi cümlelerle tanımlarlar.
Cerrahi Tedavi 
Uyku apnesinin bugün için en etkili tedavisi PAP tedavisidir. Ancak bazı olgularda, özellikle üst hava yolunda belirgin bir darlık saptanmış ise darlığın giderilmesine yönelik cerrahi tedavi uygulanabilir.

Uyku Apnesi Tedavi Edilmezse Ne Olur ?

Uyku apnesi tedavisindeki amaç sadece horlamayı gidermek ve horlamanın çevreye verdiği rahatsızlığı gidermek değildir.
Uyku apnesi tedavi edilmediğinde, yaşamı tehdit eden pek çok hastalığa neden olabileceği gibi uykuda ölüme de neden olabilir!
Tedavi edilmeyen uyku apnesi;
- Uykuda ani ölümlere
- İnme ve felçlerlere
- Kalp krizlerine
- Kalp büyümesi ve kalp yetmezliğine
- Kalpte riritm bozukluklarına
- Erken yaşta, tedaviye dirençli hipertansiyona
- Cinsel isteksizlik ve iktidarsızlık sorunlarına
- Aşırı uykululuk hali sonucunda ölümcül iş kazaları ve trafik kazalarına
- Aşırı yorgunluk, motivasyon kaybı, konsantrasyon kaybı ve unutkanlığa
- İnsülin direncine, şeker hastalığına yatkınlığa ve şeker hastalığı ile birlikte obeziteye
- Aşırı sinirlilik, kaygı, depresyon ve kronik geçmeyen baş ağrılarına neden olabilir!

© Copyright 2019 - Uyku Merkezi - Uyku ve Uyku Bozuklukları - Bu sitede yer alan tüm içerikler, bilgilendirme amaçlı olup tıbbi uygulama ve öneri niteliği taşımamaktadır.